Açıkça başlamak istiyorum: “HSK Başkanı 2024 kimdir?” sorusunun cevabı kadar, bu kişinin kim olmasının toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet bağlamında ne anlama geldiği de önemli. Çünkü biz hukuk ve yargı kurumlarından sadece adalet değil aynı zamanda temsil, şeffaflık ve duyarlılık bekliyoruz.
—
HSK Başkanı 2024 Kimdir?
Türkiye’de Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) başkanlık yapısına baktığımızda, Anayasa ve iç mevzuat uyarınca HSK Başkanı genellikle Adalet Bakanıdır. ([Haber | Son dakika haber | En son haber][1]) Dolayısıyla 2024’te HSK Başkanı, Yılmaz Tunç’tur (Adalet Bakanı).
Ama bu resmi yapının ötesinde, “HSK Başkanı kimdir?” derken biz sadece pozisyonu değil, o makamın nasıl temsil edildiğini, bu temsilde kimlerin görünür kılındığını, kimlerin sesinin duyulduğunu da sormalıyız.
—
Toplumsal Cinsiyet ve Temsiliyet Açısından Bu Seçim Ne Diyor?
Kadınların toplumsal yaşama katılımı, özellikle güçlü mevki ve karar mekanizmalarında varlık göstermeleriyle ölçülür. Ancak adliye ve yargı sistemlerimizde kadın temsil oranı hâlâ düşük kalıyor. HSK başkanlığının bir erkek tarafından yürütülüyor olması, bu alanda kadın liderliğinin görünmezliğini pekiştiren bir simge olabilir.
Empatiyle düşünenler şöyle sorar:
Bir kadın HSK Başkanı olsaydı yargı kararlarında (örneğin aile, çocuk, toplumsal cinsiyet davaları bağlamında) farklı bakış açıları daha güçlü şekilde yer bulmaz mıydı?
Kadınların karar süreçlerine dahil edilmemesi, yargının halk nezdinde “erkek merkezi bir sistem” algısını pekiştirmez mi?
Çeşitlilik açısından bakarsak, yalnızca cinsiyet değil; etnik, coğrafi, sosyoekonomik arka plan farklılıkları da önemli. HSK yönetiminde farklı kimliklerin temsil edilmesi, kararların adalet duygusuna katkı yapar, sistemin meşruiyetini artırır.
—
Erkeklerin Çözüm-Odaklı, Analitik Perspektifi Ne Söyler?
Analitik bakış açısıyla bu sorunun temeli şu: “HSK Başkanı kim olursa olsun, sistemin kurumsal işleyişi, kurallar ve denetim mekanizmaları sağlam olmalı.” Yani kişi kadar yapı önemlidir.
Analitik düşünenler genellikle şu hususları vurgular:
Yetki ve sorumluluk dengesi: HSK Başkanı’nın yetkileri ile TBMM, yargı denetimi gibi kurumlar arasındaki güç dengesi net biçimde korunmalı.
Performans ölçütleri ve şeffaflık: Kim başkan olursa olsun, atamalar, terfiler, disiplinsiz işlemler gibi süreçlerin şeffaf kriterlerle yürütülmesi gerekir.
Kurumsal kültür: Başkanın cinsiyetinden bağımsız olarak kurumsal kültürü dönüştürme kapasitesi önemlidir — liyakat, adalet duygusu, etik ve hesap verebilirlik bu kültürün belkemiği olmalı.
Bu perspektif, kişisel kimlikten ziyade kurumun rasyonel işleyişine öncelik verir.
—
Sosyal Adalet Perspektifi: Otoritede Kim Var, Kim Yok? Ve Ne Fark Yapar?
Sosyal adalet lensiyle şöyle bakarız: Güç, her zaman eşit dağılmaz; güçlü mekanizmalar, kimi sesleri boğabilir, kimi sesleri görünmez kılabilir. HSK Başkanlığı’nı bir erkek yürütüyor olması, kurumsal içerideki erkek hâkimiyetini yeniden üretme riski taşır.
Toplumsal adalet böyle sorularla şekillenir:
Yargı sisteminde karar mercii olarak erkeklerin yoğun olması, toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesiyle bağdaşır mı?
Karar mercilerinde kadınların ve farklı kimliklerin temsili, adil yargılanma hakkını daha güçlü kılar mı?
Liderlik koltuğunda eril ses varken, kadınların talepleri karar süreçlerine ne kadar yansır?
Eğer bir kadın HSK Başkanı olsaydı — yalnızca sembolik değil, fiili karar kolaylaştırıcı bir etki yapabilir miydi? Bu soruyu tartışmak, sadece “kimin başkan” olduğu değil, “hangi değerlerin o koltukta temsil edildiği” meselesidir.
—
Okuyucuya Düşündüren Sorular
Sizce HSK Başkanlığı koltuğunda kim olursa daha adil bir yargı sistemi mümkün olur — erkek mi, kadın mı, yoksa cinsiyetin ötesinde liderlik vizyonu mu?
Şu anda HSK yönetiminde çeşitlilik ne kadar gerçek? Cinsiyet, etnik kimlik, coğrafi köken gibi farklılıklar görünür mü?
Yargı sisteminde sembolik temsilden öteye geçip karar süreçlerine katılımı artırmanın yolları neler olabilir?
—
Sonuç olarak: 2024 yılında HSK Başkanı teknik açıdan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’tur. Ama bu cevap sadece yarısı. Önemli olan, o koltuğun kim tarafından doldurulduğu kadar nasıl doldurulduğu, kimlerin o kararlara ses verebildiği ve kurumun hangi değerleri temsil ettiği. Çünkü adalet sadece karardır; adalet aynı zamanda kim karar verir, nasıl karar verir, kimin sesi duyulur sorularının yanıtıdır.
[1]: https://www.ankaramasasi.com.tr/haber/2126167/hsk-uyelerini-kim-secer-hsk-baskani-kimdir-hsk-uyeleri-nasil-secilir-uyelerin-gorev-suresi-kac-yildir?utm_source=chatgpt.com “HSK Üyelerini Kim Seçer? HSK Başkanı Kimdir? HSK Üyeleri Nasıl Seçilir …”